19 Aralık 2010 Pazar

AN

Geri sayım başladı. Yeni bir yıl için heyecan ve iştahla bekliyoruz artık. Hayaller için koskoca bi yıl hazırlanmış, paketi bitmek üzere. İki haftadan da kısa bir zaman içinde neredeysen bulacak seni. Sonra saat 00.00'a 10 saniye kala eline tutuşturulucak. Ve geriye sayacaksın, 9...8..7......2..1... Değil mi?

Sonra sıra gelecek geçmişi toparlamaya. Benim çocukluğumda olurdu hani, yaza doğru kışlıklar yıkanır, naftalinlenir, sandıklara yerleştirilirdi ya; aynen öyle ayıklayacaksın anıları, iyisi kötüsü diye değil belki, hafızana kazınanları sandıklayacaksın. Gelecek kış olmasa da arada bir yeri geldikçe çıkarıp bakmak için. Değil mi?

Ey Zat!, dinle beni. Ne geçmiş var belki hatırlanmalı ne de gelecek var umutlanmalı. Yaşanan bir tek şu içinde olduğun AN. Var farkına. Gelmiş de gelecek de zihninin fena bir oyunu. Ya da nasıl diyeyim? Naif hayvan doğandan seni alıkoyan, geçen binlerce yılda evrimleşmiş ama hala yapay kalmış, seni kalıplara sokup sokup çıkaran insan kültürüne boyun eğme hali. Benden söylemesi. Unut geçmişi, unut geleceği. Bütün vucudun ve halinle şu ANda kal.

ANlamak ümidiyle, hoşçakal.